Uzun bir aradan sonra ikinci yazımı yazmaya karar verdim.Bu sefer konum Florür hakkında.Florür gerçekten çok ilginç ve ne kadar araştırma yaparsanız yapın yeni şeyler öğrenebileceğiniz bir konu.Öğrendiklerimi tek tek paylaşmaya çalışacağım. Öncelikle bir videoyla başlamak istiyorum,çok güzel hazırlanmış bu videoyu izledikten sonra zaten aklınızda bir şeyler şekillenmeye başlayacak.. Lütfen bu 2 dakika 23 saniyelik videoyu izledikten sonra yazının devamını okuyun.
Florür neden zararlı?
1) Biyobirikim Bizler florüre en çok diş macunlarımızda ve sularımızda rastlıyoruz.Peki nedir bu biyobirikim? ''Sağlıklı bir kişi, her gün aldığı florürün %50 – 60’ını idrar yoluyla vücudundan atıyor. Geri kalanıysa kemiklerde ve beyinde birikiyor. Bebek ve çocuklarsa aldıkları florürün sadece %20’sini vücuttan atabiliyor. Kemiklerde biriken florür miktarı hayat boyu artış gösteriyor.'' |
Ben bunu şöyle anlatıyorum;Öğrencisiniz ve 10 ay öğrenci yurdunda kaldığınızı ve bu 10 ayın her günü 1.5 litre su içtiğinizi düşünelim. İçtiğiniz suyun içinde florür olsun.Örneğin, bizim yurtta tek bir marka su var, ödüllü suymuş(!) ve içinde maalesef ki florür var! Bu pet şişe sularının içinde her zaman çok aşırı miktarda florür olmayabiliyor (ama az bile olsa, vücudumuzun ihtiyacı olmayan ve biyobirikime neden olan bu madde, neden sularımıza ekleniyor?) fakat maden sularındaki florür miktarı çok ama çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz.
Günlük aldığınız florür miktarını hiç hesapladınız mı? Maden Suyu+Su+İçeçek(Meşrubat),Diş macunu derken kim bilir ne kadar florüre maruz bırakılıyorsunuz. Her gün aldığımız o florürün bir kısmı vücuttan atılıyor geri kalanları biyobirikime uğruyor ve hayatınız boyunca sizinle kalmaya devam ediyor. Bir tek florür değil aldığınız başka biyobirikimli kimyasalların da vücüdunuzda kaldığını düşünürseniz olayın boyutunu anlarsınız.
2) Düşük IQ Çin, İran, Hindistan ve Meksika’da yapılan 24 ayrı çalışmada, vücuttaki florür miktarıyla IQ arasında ters bağıntı olduğu ortaya konmuş. İçme suyundaki 1 mg/lt. florür artışının, 0,59 IQ puanı kaybına yol açtığı bulunmuş. Florür sinir hücreleri üzerine toksik etki gösteren ve sinir hücrelerini tahrip eden, IQ’yu azaltan bir etkiye sahip. 1995 yılında Dr. Phyllis Mullenix’in hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerle bu durum ispatlanmıştır. Yine 1998 yılında fareler üzerinde yapılan deneyler sonucunda, sularında 1ppm sodyum florür (NaF) bulunan farelerin Alzheimer benzeri hafıza rahatsızlıklarına yakalandıkları gözlemlenmiştir. |
Not: Yazının sonunda bu araştırmalar hakkında daha çok video ve makale linklerine ulaşabilirsiniz.
3)Sulardaki Florür Florür diş macunlarında kullanılıyor demiştik bunun yanı sıra,maden sularında,içme sularında da kullanılabiliyor. Bazıları florür belli dozlarda alınırsa sorun olmayacağını söylüyorlar.Peki,şehir şebekesine atılan florürün dozunu ayarlamak mümkün mü? Bu size mantıklı geliyor mu? Düşünün,şehir içme suyuna florür atıldı buradan o ,azıcık alırsanız sorun olmayacağını söyledikleri(!), miktarın size ulaşması mümkün mü? |
Bu yüzden florürün dozu kontrol edilemez.Ve her insan farklı miktarlarda su içer.Birisi 2-3 bardan içerken diğeri 1-1.5 litre vs. su içer.Kaldı ki bazı hastalar(örneğin diabet hastaları) ve atletler normal bir insandan daha fazla su içerler.
Florür her yere,her yaştan her sağlıktan insana ulaşıyor.Daha önce de bahsettiğim gibi çocuklar ve bebekler aldıkları florürün sadece %20 sini vücuttan atabiliyorlar,hayatları boyunca aldıkları florürü vücutta birikmeye ileride hastalıkla ortaya çıkarmaya başlıyor.
Florür her yere,her yaştan her sağlıktan insana ulaşıyor.Daha önce de bahsettiğim gibi çocuklar ve bebekler aldıkları florürün sadece %20 sini vücuttan atabiliyorlar,hayatları boyunca aldıkları florürü vücutta birikmeye ileride hastalıkla ortaya çıkarmaya başlıyor.
Resmi İnceleyelim
Şimdi lütfen resimdeki işaretli alana odaklanın. Şöyle yazıyor: ''6 yaşından küçük çocuklardan uzak tutun.Kazara yenilmesi durumunda hemen profesyonel destek alın veya ZEHİR KONTROL MERKEZİNİ arayın.''
Evet diş macunlarında gördüğümüz bu yazı bile her şeyi gözler önüne seriyor.Sanki florürün bir zehir olduğunu kabul etmişler ne dersiniz? Şimdi ''ee tamamda biz diş macununu mu yiyoruz?'' diyenler olacaktır. Küçük çocuklar mutlaka bir kısmını yutuyorlar bunun dışında ne kadar ağızınızı çalkalasanız çalkalayın farketmeden de olsa bir kısmını siz de yutuyorsunuz.Veya aşağıda bahsedeceğim gibi,içerisindeki maddeler ağızınızı yıkasanız da çıkmıyor.
Diş macunlarında genellikle hangi maddeler bulunur?
Silika Hidrat (hydrated silica): Kuvartz ve kumdan yapılır ve dişmacunu içinde aşındırıcıdır. Çok fazla fırçalama sonucunda dişmacunu içindeki kum dişlerde aşınmaya, diş minesinin incelmesi ile alttaki sarı dentin tabakasının gözükmesine yani sararmaya sebep olabilir.
Aşındırıcılar diş macunlarına temizleme gücünü verir. Lekeleri çıkarır. Diğer aşındırıcılar arasında kalsiyum fosfat, alumina, kalsiyum karbonat bulunur.
Sorbitol ve sakarin: Her ikisi ve tatlandırıcı ve diş macunu içinde kullanılıyor. Sakkarin sentetik ve petrol türevi bir madde.Riskleri:Kanserojen ve alerjen olduğu ispatlanmış olup,bu nedenle birçok ülkede yasaktır.Bazı ülkelerde ise ''sağlığınıza zararlı olabilir'' ibaresiyle satışına izin veriliyor.Bağırsak tıkanmasına,bağırsakta ur oluşumuna ve diyabete rol açar.Sigara içenlerin kanserini hızlandırır.
Titanyum Dioksit!!!: Parlaklık ve beyazlık sağlayan bir pigment. Leke çıkarıcı ve beyazlatıcı olarak kullanılıyor. Potansiyel olarak insanlar için karsenojen bir maddedir. Diş macunu içerisindeki titanyum dioksit eğer nano boyutta parçacıklar içeriyorsa o zaman vücudunuzdaki hücrelere toksik olabilir ve dokunma ile emilebilir.
Kimyasal Gliserin: Dişmacununun hamursu kıvamını vermek için katılır. Diş macununun kurumasını önler. Gliserin’in söylenene göre dişten temizlenmesi için 27 kere dişlerin durulanması gerekiyor. Gliserin filmi dişin daha kuvvetli ve sert olmasını engelleyecek şekilde diş üzerinde bir bariyer yaratabilir. Genelde küçük bir vücuda diş macununun bir oranda yutulması ile veya difüzyonla diş etlerinden kana karışmak sureti ile alınır.
Sodyum Lauril Sülfat (SLS): Köpürtücü ve yağ arındırıcı olarak kullanılır. Genelde arabaları yıkamada ve garaj zeminin temizlemede kullanılır. Aynı zamanda tüm köpüren sabun, temizlik malzemeleri, şampuanlarda bulunur. Vücud tarafından emilerek hücreleri etkileyebilir, zarar verebilir. Ağız ülseri ile bağlantsı kurulmuştur.
Kalınlaştırıcılar: Diş macununu kalınlaştırırlar. Bunlar arasında carrageenan, cellulose gum, xanthan gum bulunur.
Koruyucular: Diş macununda mikroorganizma üremesini önlerler. Böylece diş macununu buzdolabında saklamanız gerekmez. Koruyucular arasında sodyum benzoat, methyl paraben ve ethyl paraben bulunur.
Dikkat!Sodyum benoattan özel olarak bahsetmek istiyorum.Gaz yağından kimyasal olarak yapılır.Kanserojen olmasının yanı sıra,karaciğer ve DNA üzerinde olumsuz etkileri vardır.Üreme organları ve embriyoya zarar verdiği,hayvanlarda ve insanlarda lösemiye yol açtığı tespit edilmiştir.Sinir bozukluğu,davranış bozukluğu ve uykusuzluğa neden olduğu bulunmuştur. Bunları araştırmam sonucu buldum ve bunları okuduktan sonra sodyum benzoatlı şampuan kullanamazdım,tamamen katkısız,kimyasal içermeyen,sentetik boya içermeyen bir şampuan aldım.
Aroma: Diş macunlarındaki SLS gibi maddelerin korkunç tadı yüksek oranda tatlandırıcı madde ve aroma ile kapatılır.
Renklendiriciler: Bazı diş macunları renklendirilmezse korkunç gözükebilirler, hoşa gidecek yapay renklerle kırmızı, yeşil ve mavi dişmacunları yapılır. Titanyum dioksitle beyaz renk verilir.
Şimdi lütfen resimdeki işaretli alana odaklanın. Şöyle yazıyor: ''6 yaşından küçük çocuklardan uzak tutun.Kazara yenilmesi durumunda hemen profesyonel destek alın veya ZEHİR KONTROL MERKEZİNİ arayın.''
Evet diş macunlarında gördüğümüz bu yazı bile her şeyi gözler önüne seriyor.Sanki florürün bir zehir olduğunu kabul etmişler ne dersiniz? Şimdi ''ee tamamda biz diş macununu mu yiyoruz?'' diyenler olacaktır. Küçük çocuklar mutlaka bir kısmını yutuyorlar bunun dışında ne kadar ağızınızı çalkalasanız çalkalayın farketmeden de olsa bir kısmını siz de yutuyorsunuz.Veya aşağıda bahsedeceğim gibi,içerisindeki maddeler ağızınızı yıkasanız da çıkmıyor.
Diş macunlarında genellikle hangi maddeler bulunur?
Silika Hidrat (hydrated silica): Kuvartz ve kumdan yapılır ve dişmacunu içinde aşındırıcıdır. Çok fazla fırçalama sonucunda dişmacunu içindeki kum dişlerde aşınmaya, diş minesinin incelmesi ile alttaki sarı dentin tabakasının gözükmesine yani sararmaya sebep olabilir.
Aşındırıcılar diş macunlarına temizleme gücünü verir. Lekeleri çıkarır. Diğer aşındırıcılar arasında kalsiyum fosfat, alumina, kalsiyum karbonat bulunur.
Sorbitol ve sakarin: Her ikisi ve tatlandırıcı ve diş macunu içinde kullanılıyor. Sakkarin sentetik ve petrol türevi bir madde.Riskleri:Kanserojen ve alerjen olduğu ispatlanmış olup,bu nedenle birçok ülkede yasaktır.Bazı ülkelerde ise ''sağlığınıza zararlı olabilir'' ibaresiyle satışına izin veriliyor.Bağırsak tıkanmasına,bağırsakta ur oluşumuna ve diyabete rol açar.Sigara içenlerin kanserini hızlandırır.
Titanyum Dioksit!!!: Parlaklık ve beyazlık sağlayan bir pigment. Leke çıkarıcı ve beyazlatıcı olarak kullanılıyor. Potansiyel olarak insanlar için karsenojen bir maddedir. Diş macunu içerisindeki titanyum dioksit eğer nano boyutta parçacıklar içeriyorsa o zaman vücudunuzdaki hücrelere toksik olabilir ve dokunma ile emilebilir.
Kimyasal Gliserin: Dişmacununun hamursu kıvamını vermek için katılır. Diş macununun kurumasını önler. Gliserin’in söylenene göre dişten temizlenmesi için 27 kere dişlerin durulanması gerekiyor. Gliserin filmi dişin daha kuvvetli ve sert olmasını engelleyecek şekilde diş üzerinde bir bariyer yaratabilir. Genelde küçük bir vücuda diş macununun bir oranda yutulması ile veya difüzyonla diş etlerinden kana karışmak sureti ile alınır.
Sodyum Lauril Sülfat (SLS): Köpürtücü ve yağ arındırıcı olarak kullanılır. Genelde arabaları yıkamada ve garaj zeminin temizlemede kullanılır. Aynı zamanda tüm köpüren sabun, temizlik malzemeleri, şampuanlarda bulunur. Vücud tarafından emilerek hücreleri etkileyebilir, zarar verebilir. Ağız ülseri ile bağlantsı kurulmuştur.
Kalınlaştırıcılar: Diş macununu kalınlaştırırlar. Bunlar arasında carrageenan, cellulose gum, xanthan gum bulunur.
Koruyucular: Diş macununda mikroorganizma üremesini önlerler. Böylece diş macununu buzdolabında saklamanız gerekmez. Koruyucular arasında sodyum benzoat, methyl paraben ve ethyl paraben bulunur.
Dikkat!Sodyum benoattan özel olarak bahsetmek istiyorum.Gaz yağından kimyasal olarak yapılır.Kanserojen olmasının yanı sıra,karaciğer ve DNA üzerinde olumsuz etkileri vardır.Üreme organları ve embriyoya zarar verdiği,hayvanlarda ve insanlarda lösemiye yol açtığı tespit edilmiştir.Sinir bozukluğu,davranış bozukluğu ve uykusuzluğa neden olduğu bulunmuştur. Bunları araştırmam sonucu buldum ve bunları okuduktan sonra sodyum benzoatlı şampuan kullanamazdım,tamamen katkısız,kimyasal içermeyen,sentetik boya içermeyen bir şampuan aldım.
Aroma: Diş macunlarındaki SLS gibi maddelerin korkunç tadı yüksek oranda tatlandırıcı madde ve aroma ile kapatılır.
Renklendiriciler: Bazı diş macunları renklendirilmezse korkunç gözükebilirler, hoşa gidecek yapay renklerle kırmızı, yeşil ve mavi dişmacunları yapılır. Titanyum dioksitle beyaz renk verilir.
Durum böyleyken özellikle küçük çocuklara florürlü diş macunu kullandırmak niye?
Son olarak Hitler döneminde yapılan deneylerden bahsetmek istiyorum.Birçok korkunç deney yapılmış bunlardan biri de florür deneyi.Yüksek dozlarda florürü alarak insanları tabiri caizse 'Walking Dead'' e dönüştürmüşler. Sizce de bu Walking Dead olayı bizler için de geçerli değilmi? Çok yorgunuz, tembelleştik, mayışık bir haldeyiz, bazen düşünemiyoruz bile.''Çocukken ne kadar hayal gücüm vardı,ilhamlar geliyordu şimdi neredeler'' diyorsanız artık sebebini biliyorsunuz.
Hitler döneminde yapılan o korkunç deneylerden bazıları:
Hitler döneminde yapılan o korkunç deneylerden bazıları:
izleyebileceGiniz Birkaç video
Not: Yazının sonunda ek videolar bulabilirsiniz.
Peki hangi diş macunlarını kullanmalıyız?
Diş macunlarının altlarındaki bu renklerin anlamlarının olduğu söyleniyor; Yeşil : Doğal Mavi : Doğal ve tıbbi karışım(?) Kırmızı : Doğal ve kimyasal karışım Siyah : Tamamen kimyasal,uzak durun! Bazıları da bu renklerin, tüpün kapanma noktası olup kapama makinesindeki fotosel (elektronik göz) görmesi için kullanıldığını söylüyor.Eğer öyleyse bu renk karmaşası neden? |
İncelediğim ve kullandığım diş macunlarına göre bu renklerin anlamı bana gerçek gibi geldi.Fakat bu renklerin ister anlamları olsun ister olmasın siz mutlaka arka kısımdaki içindekiler kımını okuyun.Asıl gerçekler orada ortaya çıkacak.
Florürsüz diş macunu bulmak çok zordu fakat ben de bunları bilmeme rağmen florürlü diş macunu kullanamazdım.En sonunda ''Parodontax Orijinal'' diş macununu buldum, ürünün arkasında florür içermez yazısını görebilirsiniz.
Önceleri Parodontax'ı kullandım daha sonra tamamen doğal bir diş macunu aradım ve buldum da.
Ürünün arkasındaki yeşil renge(ben bu rengin anlamına inanıyorum),helal yazısına ve içindekiler kısmına dikkatinizi çekerim. : ) Aslında Gimdes (Helal Sertifikalandırma Kurumu) tarafından sertifika verilen ürünlerden alsak hem sağlıklı oluruz hem de helal yemenin verdiği mutluluğu,huzuru tatmış oluruz..
(Gimdes zararlı maddenin olduğu hiçbir ürüne sertifika vermiyor)
Sonuç olarak,aldığımız ürünlerin arkasındaki o küçük yazılara çok dikkat edelim aklımıza takılan bir şey olursa onu hemen araştıralım.Örneğin burada anlattığım bir madde bile kafanızı karıştırdıysa hemen internete girip araştırın mesela ''sodyum benzoat ın zararları'' deyip ikinci bir araştırmayı da kendiniz yapabilirsiniz. Araştıran bir toplum olmayı adet edinmeliyiz. Üzümü yiyorsak bağını sormalıyız. Hele ki anne ve babaysanız size çok iş düşüyor.Çocuğunuzu zehirsiz bir şekilde büyütmek sizin elinizde.
Sabırla okuduğunuz için çok teşekkürler.Umarım faydalı olmuştur ve çevrenizdeki bir çok insana da sizin sayenizde faydalı olacaktır.Unutmayın;bilinçli tüketim,birçok hastalığa yakalanmamıza engel olabilir.Sevgiler.. : )
(Gimdes zararlı maddenin olduğu hiçbir ürüne sertifika vermiyor)
Sonuç olarak,aldığımız ürünlerin arkasındaki o küçük yazılara çok dikkat edelim aklımıza takılan bir şey olursa onu hemen araştıralım.Örneğin burada anlattığım bir madde bile kafanızı karıştırdıysa hemen internete girip araştırın mesela ''sodyum benzoat ın zararları'' deyip ikinci bir araştırmayı da kendiniz yapabilirsiniz. Araştıran bir toplum olmayı adet edinmeliyiz. Üzümü yiyorsak bağını sormalıyız. Hele ki anne ve babaysanız size çok iş düşüyor.Çocuğunuzu zehirsiz bir şekilde büyütmek sizin elinizde.
Sabırla okuduğunuz için çok teşekkürler.Umarım faydalı olmuştur ve çevrenizdeki bir çok insana da sizin sayenizde faydalı olacaktır.Unutmayın;bilinçli tüketim,birçok hastalığa yakalanmamıza engel olabilir.Sevgiler.. : )
Yararlandığım Kaynaklar
- http://fluoridealert.org/articles/50-reasons/
- http://fluoridealert.org/
- http://poisonfluoride.com/pfpc/
- http://www.yesilist.com/cms.php?id=1298
- http://www.zehirsizev.com/anne-cocuk/florurun-8-zarari-ve-florurden-korunma-yollari/
- http://dogalanneyim.blogspot.com.tr/2011/10/toksik-dis-macunu-florur-tehlikesi.html
- Ve olmazsa olmaz,sayesinde çok şey öğrendiğim Gıda Hareketi Başkanı Kemal Özer'in ''Yediklerimizin İçind(e) ne var? adlı kitabından sodyum benzoat'ın ve sakkarin'in zararlarını anlatan kısımdan bir iki satır alıntı.
- http://articles.mercola.com/sites/articles/archive/2012/08/14/fluoride-effects-in-children.aspx
- http://fluoridealert.org/studies/brain01/
- https://youtu.be/4BgqUgGOhS8 (Çok ayrıntılı anlatılmış,tv de yayınlanan videolar bir araya getirilmiş.İzlemenizi tavsiye ederim.)